loading

Hizmetlerimiz

Hizmetlerimiz

Hizmetlerimiz

Hizmetlerimiz

 

TRAFİK KAZALARIN DA SAKATLIK TAZMİNAT HAKLARI

Trafik kazası karayolu üzerinde seyir halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma veya zararla sonuçlanmış olan olaylardır. Trafik kazalarının oluşmasında başta sürücü hataları olmak üzere  araçtan ve yoldan kaynaklanan etmenler neden olmaktadır.

Trafik kazaları çoğu zaman  yaralanmaları ya da kayıplarıyla sonuçlana bileceği gibi bazı durumlarda da ölümle sonuçlanabilir. Sakatlanma durumunda kişinin kendisi ölüm halinde ise ölen kişinin desteğinden mahrum kalan kişilerin zararının giderilmesi için tazminat davası açılması gerekmektedir.Trafik kazası sonucunda yaralanan kişinin 2 türlü maddi tazminat hakkı söz konusu olmaktadır;

     Geçici İş Göremezlik 

 

Trafik kazası geçiren kişinin kalıcı bir sakatlığının olmamasına rağmen tedavi gördüğü süre boyunca iyileşene kadar çalışmaması ve bu yüzden iş ve kazanç kaybına uğramasıdır. Bu haktan sadece iş sahibi olup çalışanlar değil, aynı zamanda bir işte çalışmayarak günlük işlerini yapamayan kişiler (  ev kadınları, öğrenciler ) de yararlanmaktadır.

 

          Sürekli İş Göremezlik 

Trafik kazası geçiren kişinin bir organını kaybetmesi veya işlevinde azalma olması nedeniyle oluşan sakatlıktır. Kişinin sakatlık oranına göre oluşan iş ve güç kaybına göre zararını talep etme hakkı bulunmaktadır. Trafik kazası sonucunda sakatlanan kişinin sakatlık oranı, kusur, yaş ve gelir durumuna göre yapılacak aktüel hesaba göre alacağı tazminata daimi maluliyet  sakatlık tazminatı  denir. Trafik kazası geçiren kişinin kalıcı bir sakatlığının uğrayanların birçok hakkı bulunmaktadır.

 

           Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

 

  ARAÇ DEĞER KAYIPLARI VE TAZMİNAT HAKLARI

          

 

  Araç değer kaybı her hangi bir nedenle onarım gören bir aracın değerinin ikinci piyasasındaki düşüşünü ifade eden bir kavramdır.

 

Günümüz piyasalarında kaza geçirdikten sonra hasarı en iyi şekilde tamir edilen araçların bile değerinde bir düşüş olduğu hiç tartışmasızdır. Burada unutulmaması gereken hususlardan biri de kaza nedeniyle boya işlemi gören bir araç parçasının tekrar bir kaza geçirmesi ve tekrar boyanması değer kaybına neden olmaz ancak hasarlı parçanın değiştirilmesi değer kaybına neden olur.

 

Bir diğer husus araç değer kaybının miktarının nasıl hesap edileceğidir. Araç değer kaybı hesaplamasına etki eden pek çok değişken bulunmaktadır. Bunların bir kısmı aracın modeli, hasar geçmişi, kilometresi, marka ve model bilgisi, piyasa değeridir. Bu hususta tarafımıza başvurmanız halinde yaklaşık olarak değer kaybı hesabı yapılmaktadır.

 

Bu davayı ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde açmanız gerekmektedir. Aksi takdirde alacağınız zaman aşımına uğrayacaktır.

 

           

 

Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

   

 

 

 İŞ KAZALARI VE TAZMİNAT HAKLARI

 

 

Öncelikle belirtmek isteriz ki bir iş kazasının gerçekleşmemesi için İşveren, İş Kanunu ve Güvenliği gereğince tüm tedbirleri almak zorundadır. İşveren tarafından gerekli önlemler alınmaz ve bir iş kazası geçirilir ise aşağıda ki hususlar dikkate alınır.

 

 

 

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (Kanun No:5510) bu hususta gerekli açıklamayı yapmaktadır,  iş kazalarında madde 13;

 

 

 

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, (Hayatın olağan akışı ve yargıya intikal eden olayların çoğunda iş kazası, işin yapıldığı yerde gerçekleşmektedir.)

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, (Mesela asıl iş kasaplık olan şirkette, etlerin dağıtımı için şirket aracı ile şirket dışında kaza geçiren işçi bakımından da olay iş kazası niteliğinde olacaktır.)

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen (işverence işçilerin sabah evlerinden ya da belli noktalardan alınıp işyerine getirilmesi ile işyerinden çıkan işçileri evlerine dağıtan şirket servislerinde meydana gelen kazalar da iş kazası sayılır ve işveren tarafından gerekli önlemlerin alınması gerekir.) ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.

 

 

Bu maddeler, bize bir kazanın iş kazası olabilmesi için mutlak suretle işyerinde gerçekleşen bir kaza olması gerekmediğini göstermektedir. İşyerine giderken ya da işten ayrılırken kullanılan, işverence tahsis edilmiş servisin kaza geçirmesi, işveren tarafından işçinin işi için bir başka yere gönderilmesi halinde yolda ya da gönderilen iş yerinde gerçekleşen kazaları da kapsamaktadır.

 

 

 

İş kazası halinde, işverenlere karşı açılacak olan tazminat davalarında zorunlu arabuluculuk müessesi işlememektedir. Bu nedenle işçinin herhangi bir arabulucuya gitmeden hukuk mahkemelerinde dava açma hakkı bulunmaktadır. Tercih bu durumda işçiye aittir.

 

 

AYIPLI MAL VE TÜKETİCİ HAKLARI

 

 

Ayıplı mal ve tüketici hakları 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda ifade olunmuştur. 6502 sayılı Kanuna göre ayıplı mal, tarafların üzerinde anlaştığı örneğe aykırı veya sahip olması gerekli niteliklere sahip olmaması sebebiyle taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmayan mala denir.

 

 

 

 

 

Aynı şekilde ambalaj veya etiketi üstünde yahut reklamlarında belirtilmiş bir veya daha fazla özelliği taşımayan, tüketicinin maldan beklediği makul faydayı sağlamayan ya da azaltan hukuki, maddi ya da ekonomik eksiklikleri olan mallar da ayıplı mal sayılır.

 

 

 

Maddi ayıplar ise, bir malın yırtık, kırık, parçalanmış, bozulmuş vb. fiziken zarar görmüş olması durumunda söz konusu olur. Ekonomik ayıp, normal şartlar altında tüketicinin satılandan elde etmeyi beklediği gelir ya da verimi sağlayamaması durumuna denir. Hukuki ayıp, tüketicinin satılandan yararlanma ve satılan üzerinde tasarruf etme yetkisini sınırlandıran ayıba denir. Bu kapsamda inşaat yapmak maksadıyla satın alınan arsanın imar planında yeşil alan olarak görünmesi hukuki ayıba örnektir.

 

Hukuki ayıplar kamu hukuku kaynaklı yasaklar ve sınırlandırmalardan doğar. Bunlar dışında sözleşmeye konu malın montajı satıcı tarafından yapılacaksa montajın yapılmaması ya da hatalı yapılması sebebiyle doğan zararlardan satıcı sözleşmeye aykırılık sebebiyle sorumlu olacaktır.

 

 

 

Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

 

 

            Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

 

 

DENİZ TAŞIMACILIĞI

               Deniz yolu KAZALARINDA TAZMİNAT HAKLARI

 

.Deniz aracının yola çıkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelmiş kaza  olmalıdır.

 

Yolculuk süresi içinde yapılan duraklama esnasında da meydana gelmiş olabilir. Kaza esnasında  seyahat eden yolcular  bedeni bir zarar görmüş olabilirler. Yahut   kaza sırasında seyahat eden yolcuların yanlarında bulunan eşyaları zarar görmüş olabilir.

 

Bu gibi  durumlar da  bu sorumluluk sigortası ile  sigorta şirketi işletmecinin ortaya çıkan zararları tazmin etmek sorumluluğunu  poliçede yazılı sigorta tutarına kadar üstlenmiş gerekmektedir.

 

            Bu sorumluluk sigortası ile işletmecinin haksız taleplere karşı savunmasını da güvence altına almış olmaktadır. Deniz yolu yolcu taşımacılığı zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sunulan maddi ve manevi güvenceler  vardır .

 

Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

TREN KAZALARI

            TREN KAZALARINDA TAZMİNAT HAKLARI

 

Ulaşım da en güvenli ulaşım araçlarından biri olarak kabul edilen tren taşımacılığı her ne kadar kaza yapma riski az olsa bilene  kaza yapabiliyor.  Demiryolu kazaları sonucunda ölen ya da yaralanan kişiler zorunlu trafik sigortasının gözetiminde olmadığı için haklarını tam olarak bilemeyebilir. TCDD tren kazalarında tazminat hakkı için bir sigorta şirketiyle çalışmak yerine kendi bünyesinde bulunan Dahili Sigorta Fonundan yararlanır. Bu fon, tren kazası sonucunda yaralanan ya da vefat eden kişilerin tedavi masrafları ile birlikte tazminat haklarını da ödemek ile hükümlüdür. Bütün kazalarda olduğu gibi  tren kazaları  sonucunda ölüm gerçekleşirse  vefat eden kişinin yakınları tazminattan yararlanabilir.

 

Bu kapsamda tazminat hakkına sahip olacak kişi  vefat eden kişinin yaşı ve medeni durumu gibi etkenler göz önünde bulundurularak eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri ve bakmaktan sorumlu olduğu kişiler bu haktan yararlanabilir.  Kaza sonucunda  manevi tazminat davası açılabilir. Manevi tazminat davası,  tren kazası sonucunda yaralanan veya vefat eden kişinin yakınları tarafından açılır. Bu davanın amacı yaralanma veya vefat durumundan kaynaklanan üzüntü ve matemin en küçük boyuta indirilmesini sağlamaktır.

 

Hemzemin geçit demiryolu  ile karayolunun kesiştiği noktaya hemzemin geçit denir. Yargıtay’ın kararına göre hemzemin geçitler  demiryollarının sorumluluğu altında değildir.       Tren ve aracın çarpıştığı hemzemin geçitlerde, sorumluluk 2918 sayılı Trafik Kanununa göre karayolları üzerindedir. Burada gerçekleşen kazada tren de bir motorlu araç olarak kabul edilir. Bu noktada makinistin tepkisinin dışında karayolları üzerindeki güvenlik önlemleri de araştırılır. Eğer suç araç sürücüsünde değil ise devlet demiryolları suçlu kabul edilir.

 

             Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

UÇAK KAZALARI

            UÇAK KAZALARINDA TAZMİNAT HAKLARI

 

 

 

Taşıyıcı şirketin yolcuları sağ salim götürme yükümlülüğünün en ağır ihlal şekli taşıma sözleşmesinin icrası sırasında yolcunun ölümünün gerçekleşmesidir.

 

Davacı olacak yolcu yakınları kaza sonucunda zararın ortaya çıktığını ve zarar ile kaza arasında uygun illiyet bağını ispatlayabildiği surette tazminata hak kazanacaktır. Türk Sivil Havacılık Kanununun 120. Maddesi’nde yer alan zarara sebebiyet veren kaza ifadesi de kaza ile zarar arasında illiyet bağı aranması gerektiği anlaşılmaktadır.

 

Yolcu yakınlarının zarara sebep olan kazanın taşıyan havayolu şirketinin, istihdam ettiği adamların kasıtlı eylem ve davranışlarının, ağır ihmallerinin ya da uçuş emniyetini tehlikeye atacak hareketleri sonucu doğduğunu ispatlaması gerekmektedir.

 

Havayolu şirketinin ise kaza sonucu oluşan zararın tazminatı ödemekten kurtulması için kendisinin, istihdam ettiği çalışanlarının, yardımcılarının kazanın olmaması için gerekli tüm tedbirleri aldıklarını ispatlaması gerekmektedir.

 

Zararın ispatı bakımından kaza raporunun önemi büyüktür. TC Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Havacılık alanında uzman kişilerden seçilecek bir kurulu kazanın soruşturması için görevlendirir. Bu kurul kazanın ayrıntılı incelemesi ve soruşturmasını yapar. Ancak; kaza raporu sorumluları belirlememekle beraber hakimin başvuru yapacağı takdiri bir delil niteliği taşımaktadır.

 

 

 

Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!

 

 

 

 SAĞLIKTA YANLIŞ TEDAVİ VE TIBBI MÜDAHALEDE  TAZMİNAT HAKLARI

 

Bilindiği üzere, sağlık hakkı temel bir insan hakkıdır. Sağlık hizmetlerinin devlet tarafından sunulması Anayasa’da açıkça ifade edildiği üzere sosyal devlet niteliğinin bir gereğidir. Sağlıklı yaşam hakkının herhangi bir şarta tabi kılınmaksızın gerçekleştirilmesi gereklidir. Her birey sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Bu nedenle özellikle insan yaşamının söz konusu olduğu acil hallerde sağlık hizmetlerinden yararlanılmasının bir takım yasal prosedürlerin gerçekleşmesine bağlanması doğru değildir.

 

Doktor’un  tedavi sırasında mevcut olan tedaviyi yapmaması, beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan tıbbı müdahale

 

Doktor hatası olarak bilinen hekim sorumluluğu olarak bilinen yanlış tedavi kavramı, belirli tıbbi hatalarda tedavi gören hastaya dava açma hakkı tanıyan bir kavramdır.

 

Tıbbi uygulama hataları, komplikasyon sonucu gerçekleşebileceği gibi tıbbi uygulama hatası sonucu da görülebilir. Oluşan zararın komplikasyon sonucu olup olmadığının tespiti tıbbi bilirkişilerce değerlendirilir.

 

Hasta tedavi esnasında oluşan komplikasyon, tıbbi standarda uygun bir müdahale yapılmasına rağmen, ortaya çıkabileceği tıp çevreleri tarafından kabul edilen ve her türlü tedbir alınmasına rağmen kaçınılmaz olarak meydana gelen zararlardır.

 

Hekim, hastasını tedavi ederken hastasını bilgilendirmek ve uygulayacağı tedavi konusunda hastanın onayını almak zorundadır. Hekim uygulanacak tedavi ve oluşabilecek komplikasyonlar konusunda hastasını eksiksiz bir şekilde bilgi vermiş ve uygulayacağı tedavi için rızasını almış olmalıdır.

 

Doktor, hastasının zarar görmemesi için mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak zorundadır. Hekimin buna aykırı davranışı yanlış tedavi olarak değerlendirilir.

 

Hekimlerin ve hastanelerin sorumlulukları çerçevesinde, hukuka aykırı eylem ve işlemlerden kaynaklanan zararlar nedeniyle dava açılır.

 

Hasta ve yakınlarının onayı alınmadan tedaviye başlanması ve ameliyat yapılması nedeniyle tazminat, Hasta veya yakınları aydınlatılma dan ve onayları alınım onan formları  alınmadan yapılan tedavi ve ameliyat olumsuz sonuçlanmışsa, hasta ölmüş veya bedensel zarara uğramışsa, hastanın veya yakınlarının tazminat talep etme hakları bulunmaktadır.

 

 

 

            Daha ayrıntılı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz…!